30 Mayıs 2011 Pazartesi


İFADE GÜCÜ..!!..FIRAT ARAPOĞLU..





Sanat Eleştirmeni olan Firat Arapoğlu, İstanbul Üniversitesi' nde Sanat Tarihi okudu. Trakya Üniversitesi' nde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı.Şimdi ise, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak çalışmalarına devam ediyor..

Kendisiyle güzel bir sohbet gerçekleştirdik..Sanat eleştirmenliğine nasıl başladığını,sanata bakış açısını ve aynı zamanda küratörlüğünü yaptığı sergileri üzerine konuştuk..Bize ilk önce Merkez düşüncesinin yarattığı iktidarın kendisini rahatsız ettiğini,bu yüzden şehir dışı etkinlikleri çok önemsediğini söyleyerek başladı.Sanat eleştirmenliğine ise, yüksek lisans tezinin fluxus olduğunu ve buna doktora tezi gibi yaklaştığını vurguladı.120 kaynak’tan yararlandığını,ama Türkiye’ de çeviri kitaplarda sıkıntı olduğunu söyledi.
Eleştiri yapabilmek için ne kadar birikimi olması gerektiğini konusunda ise, bunu denetleyen bir kurum yok..Aslında sizin ne kadar donanımlı olmanızla ilgili bir durum.Zaten okuyucuda bir şekilde farkında olacaktır.Yaş diye bir sınırlamaya katılmıyorum.Sonuçta John Berger 22 yaşında yazmaya başlamıştır.Okumakla,işin içinde ne kadar olduğunla alakalı bir durum..Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunamaz diye ekledi..
Çağdaş Sanat ve Güncel Sanat kavramının nerede olduğunu düşünürken, Fırat ARAPOĞLU ilk önce kavram kargaşası yaşandığını söyleyerek bunu açıkladı.Örnek olarak ise Contemporary Art Türkiye’de güncel sanat olarak geçmektedir. Aslında çağdaş sanattır karşılığı.Ülkemizde çağdaşlaşmak eylemiyle karıştırıldığı için,güncel sanat olarak kullanılıyor.Ama güncel sanatın karşılığı (anlık) aktüel sanattır dedi..
Eleştiri yazısı yazarken neler dikkat ettiğini sorduğumuzda..İlk önce göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünmeliyim..Olumlu olumsuz her şeyi yazarım..Kamusal vicdanım var her şeyden önce, ortada olan durumu daha fazla ortaya çıkarıyorum.Durum tespiti yapıyorum ve sonuçlarını sorguluyorum.Ve daha açıklayıcı olarak şöyle devam etti..Sosyolojik içerikli eleştiriler yapıyorum.Eleştirilerimdeki asıl amaç bu yazdıklarımın topluma yansıması nedir,toplumun algısı nedir ya da ne olabilirdi.Üretilen iş nasıl algılanıyor.Yerine ulaşabildi mi gibi sorulardan yola çıkıyorum dedi.
Diğer bir ilgilendiği alan olan küratörlük için ise, tamamen deneyimlediği, söylemek istediği sözünü dile getirmek için kullandığını  özellikle vurguladı. Geliştirdiği projeler üzerinden hareket ettiğini, çekirdek bir kadronun  varlığını ama herkese açık olduğunu söyledi. Projeye uyan farklı isimlerle çalışabileceğini çünkü, belli bir yere bağlı olarak çalışmadığından özgür olduğunu yineledi.

Açtığı sergilerden bazıları…









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder